YAPAY ZEKANIN AÇTIĞI YOLDA İNSANLAŞMA

  1943 yılında ''Makineler düşünebilir mi?'' sorusu ile ilk tohumları atılan yapay zeka kavramı, günümüzde her bireyin yaşamına doğrudan veya dolaylı yoldan etki etmektedir. Gelişime oldukça müsait, her geçen gün yeni kavramları hayatın içine sunmakta olan yapay zeka, konu özelinde yeterli bilgiye sahip olmayan insanlar için genelde farklı öznel retorik ifadelere sıkışıp kalmış bir teknolojidir. Oysa kendi kendini yazabilen yazılım gibi bir cümle ile özetlenebilecek bu kavramın, YouTube'da kullanıcının izleyeceği sonraki videonun belirlenmesinden, bir vitamin hapının değerlerinin hesaplanmasına kadar birçok yerde kullanılmasına rağmen insan zekasının gelişmişlik seviyesine ulaşabilmesi için biraz daha zamana ihtiyacı vardır. İnsan zekası, en temelde insanın düşünme, yargılama ve sonuç çıkarma gibi faaliyetlerini gerçekleştiren doğal birim olarak tanımlanabilir. Birey, mevcut zekası sayesinde kendi varlığının farkındadır. Aslında şu an için yapay zeka ile insan zekasının arasındaki en kritik fark da budur. İnsanların düşünme yöntemlerini analiz ederek ortaya çıkmış bu teknolojinin asıl amacı, makine öğrenmesi gibi gelişmelerle kendinin farkına varmak, bir diğer ifadeyle insan gibi doğal hale gelmektir.


  Özünde asırlardır insan ırkının üretmiş ve düşünmüş olduğu her şey, ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olmuştur. Zamanla insan yaşamındaki değişimin de etkisiyle birlikte ihtiyaçlar ve problemler farklılık göstermiştir. İlerleyen zamanlarda günümüzde etkili olan, insan aklının çözemediği kanser veya küresel ısınma gibi devasa problemleri çözebilecek potansiyele sahip yapay zeka teknolojisi, avantajlarının beraberinde devasa işsizlik rakamları, seri üretimin getirebileceği arz talep dengesizliği veya adını bile duymadığımız farklı problemler meydana getirebilir. Peki 1952 senesinde Arthur Samuel tarafından ilk defa dama oynamayı öğrenebilen bu teknoloji, gelecekte yukarıda belirtildiği gibi bu büyük problemleri çözerken, insan yaşamındaki fiziksel güç gerektiren tüm işleri de devralabilir mi ?


  
  İnsanlığın varlığını sürdürebilmesi için gereksinim duyduğu emek yoğunluğunu büyük ölçüde azaltacak olan teknolojik ilerleme, beraberinde işsizlik gibi oldukça kilit noktada yer alan bir gerçek getirmektedir. İşsizlik, tanımı oldukça basit, etkisi bir hayli büyük bir başlıktır. Geniş etkilerine örnek olarak, makineleşmedeki kontrolsüz artış ve rasyonalizasyon ile beraber üretim sürecinin direkt dışına itilmiş olan nüfusun alım gücünün ülke ekonomisine etkileri verilebilir. Özellikle yapay zeka teknolojisinin doğrudan veri analizinden beslenmesinden dolayı, günümüzde hala var olan çoğu meslek kaybolma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Durmadan gelişen teknolojinin 2013 ile 2015 yılları arasında sadece Çin'in Zhejiang bölgesinde iki yılda iki milyon insanın işini elinden almış olduğu gerçeği, durumun ne kadar kritik olduğunu göstermektedir. Yapay zeka, veri analizi, robotlaşma gibi teknolojilerin hayata doğru entegresini sağlamak, en az geçtiğimiz yüzyılda bir hayli gündemde olan bilimin evrenselleşmesi konu başlığı kadar önemli bir olgudur. Şimdilerde bir insanın akciğer tomografisini profesyonel şekilde okuyabilen yazılımlar, sadece belirli bir veri havuzundan beslenerek günden güne öğrenip, daha iyi fal bakabilen uygulamalara bakıldığında ise yapay zeka teknolojisinin şimdiden karşı konulamaz bir dip dalga oluşturduğu görülmektedir. Falcılardan doktorlara kadar tüm iş hayatının değişiminin pozitif şekilde gerçekleşmesi ancak durumun kontrol altına alınırken, ileride doğurabileceği sonuçların analiz edilmesi ile mümkündür.


  Günümüzde yapay zeka teknolojisi birçok yeniliği beraberinde getirdi ve getirmeye devam etmektedir, öyle ki artık endüstri 4.0 ile birlikte tamamıyla robotlaşan fabrikalar veya kusursuz çalışan çeviri programları şaşılmayacak hale geldi. Önümüzdeki yıllarda bu gibi durumların yanında fabrikada çalışan bir işçinin, duvar ustasının veya taksi şoförünün yaptığı iş, sadece yapay zeka ile gerçekleştirilebilir hale gelecektir. Halihazırda Dünya genelinde başlamış olan işsizlik oranlarındaki artışın gelişen teknoloji ile bağlantısı olduğu gün gibi ortadadır. Araştırmalara göre gelecek 30 yıllık süreçte, yapay zekanın daha da gelişim göstermesi beklenmektedir. Özellikle makine öğrenmesi, endüstri 4.0 gibi yenilikler ile dünyanın ihtiyacı olan yiyecek ve diğer mallar eskiye nazaran çok daha hızlı üretilebilmektedir. Yapay zeka ile fabrika verimliliklerinin %250 ye varan oranlarda artış gösterdiği göz önüne alındığında ise durumun değişimi ve bunun her alanda gerçekleşmesi kaçınılmaz görülmektedir. 


  Yapay zekanın insanlık için oluşturmuş olduğu işsizlik ve iş kollarındaki değişim ortamı, sürecin devamında tüm insanlığın refah seviyesinde genel bir artışı beraberinde getirmesi öngörülmektedir. Çünkü gereksiz fiziksel yükümlülüklerinden arındırılmış birey, yaşantısında genelde göz ardı etmeyi seçtiği kendi zihnine odaklanmayı seçebilir. Gerçek haz duygusu ancak olgu, obje ve olayı anlamak, ona anlam yükleyerek zihinle alınabilir, kişinin buna daha fazla zaman ayırabilmesi ise ancak yapay zeka gibi teknolojilerle iş disiplinlerinin doğru biçimde oluşturulması ile sağlanabilir. Yine farklı bir açıdan incelendiğinde yapay zeka ile birlikte, bir kişinin sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için hayatının sonuna kadar duvar örmeye mahkum kalmış olmasının etik durumu ve insani açıdan uygulanabilirliği sorgulanmaya başlanmıştır. Bunu kendiliğinden öğrenirken gerçekleştirebilen bir makine, başlangıçta o kişinin işini elinden almış gibi görünse de ilerleyen süreçte o insana yeni bir iş alanı yaratır ve orta vadede gerçekleşecek bu gibi devralmalar, insanlığın en genel anlamda yaşam kalitesinin yükselmesi ile sonuçlanabilir. Bu süreci doğru yönetmek oldukça değerlidir çünkü yalnızca fiziksel güç gerektiren işleri hayatından çıkarmış bir insanlık, beden ve asıl değeri olan kendi benliğindeki zihin sağlığını koruyup, torunlarının geleceğini olumlu yönde geliştirebilir. Belki de yapay zeka sayesinde, ilk insandan günümüze gelen medenileşme, insanlaşma içgüdüsünün tam anlamıyla tatmini, zihinsel ve kültürel anlamda hayata yansıması gerçekleşebilir.



Kaynakça
  • Albert Einstein ''Benim Gözümden Dünya'' 
  • wikipedia.org/wiki/Yapay_zeka
  • turkiye.ai

Popüler Yayınlar